ÇEVRE Çevre İle İlgili Faaliyetler

Türkiye’de çevre konusu oldukça yeni bir konudur. “Çevre” terimi ilk olarak 1982 Anayasası’nın 56. maddesinde yer almış ve 1983 yılında Çevre Kanunu hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Bunu müteakip, Çevre Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca pek çok yönetmelik hazırlanarak yürürlüğe sokulmuştur. Bu yönetmelikler içinde DSİ görev ve sorumlulukları açısından en önemlileri Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’dir. Sosyo-ekonomik kalkınmaya bağlı olarak gelişen çevre sektörü kapsamında su kaynakları gelişimi projelerinden ÇED yönetmeliği kapsamına girenler için çevresel etki değerlendirme çalışmaları kuruluşumuzca yapılmaktadır. Diğer kuruluşlarla birlikte kirlilik araştırma projeleri ve havza bazında su kirlenmesi atlasları hazırlanmakta, çevre ile ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlarca yapılan çalışmalar (Barajlar ve Kalkınma Projesi, Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi, Ramsar Sözleşmesi v.b.) izlenmekte, talep edilen bilgi, veri ve raporlar hazırlanarak ülke çapında yerüstü ve yeraltı su kaynakları kalitelerinin sürekli olarak izlenmesine yönelik faaliyetler sürdürülmektedir. Ayrıca Genel Müdürlüğümüzce geliştirilen projeler kapsamında yer alan tarihi ve kültürel mirasın korunması yanında sulak alanlarla ilgili olarak çalışmalar yapılmaktadır. Bu kapsamda yürütülen başlıca projeler şunlardır;
Keban ve Aşağı Fırat baraj gölleri kurtarma kazıları
İzmir Tahtalı baraj kazıları
Bergama Yortanlı barajı Allianoi antik şehri kazıları
Ilısu (Hasankeyf) ve Karkamış baraj gölleri kurtarma kazıları
Balıkesir Manyas Projesi
Aksaray Eşmekaya sazlıklarının korunması
Kırşehir Mucur Seyfe gölü ekoloji koruma projesi
Kayseri Sultansazlığı Develi projesi
DSİ Genel Müdürlüğü doğal hayatın korunmasına büyük önem vermekte ve bu doğrultuda gerek tek başına gerekse ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde “Su Kaynaklarının Sürdürülebilir Geliştirilmesi” çalışmalarını yapmaktadır. DSİ Genel Müdürlüğü, geliştirdiği projelerde tarihi ve arkeolojik kültürel mirasın gün ışığına çıkarılması, kurtarılması ve belgelenerek gelecek nesillere aktarılmasına büyük hassasiyet göstermekte ve bu konuda ilgili bütün kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak, bu tür çalışmalara teknik ve maddi destek sağlamaktadır.
Avrupa Birliği Mevzuatı uyum çalışmaları kapsamında “Su Çerçeve Direktifinin Türkiye’de Uygulanması Projesi” de sürdürülmekte olup, pilot proje olarak seçilen Büyük Menderes Nehir Havzası için entegre su yönetim planı hazırlanması çalışmaları devam etmektedir.
Taşkın Yönetimi Çalışmaları

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü taşkın önleme çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürmekte olup, yağışa bağlı olarak günlük baraj seviyelerini izlemektedir. Gerektiğinde ilgili birimlere uyarılar yaparak, gerekli önlemleri almaktadır.
Batı Karadeniz Bölgesi’nde 21-25 Mayıs 1998 tarihindeki aşırı yağışlar sonucunda meydana gelen taşkın sebebiyle oluşan zararların giderilmesi, ileride benzeri zararların oluşmaması veya asgari düzeyde tutulması gayesiyle, Dünya Bankası ile yapılan görüşmeler sonucunda 84 milyon Dolar’ı DSİ’ce kullanılmak üzere 369 milyon Dolar’lık Türkiye Acil Sel ve Deprem İyileştirme (TEFER) Projesi geliştirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası'ndan sağladığı 4388-TU sayılı bu kredi ile, Sel ve Deprem Felaketi Acil Yardım (TEFER) Projesini yürürlüğe koymuştur. Proje yeni teknolojileri içermekte olup, uygulaması Batı Karadeniz, Susurluk, Gediz ve Büyük Menderes pilot havzalarında gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamında bulunan ve projenin B.2 (a) bölümünü oluşturan "Gözlem, Tahmin, Uyarı ve Tepki Sistemlerinin Gözden Geçirilip Modernize Edilmesi" konusu, Başbakanlık Proje Uygulama Birimi (PIU) koordinatörlüğünde, Genel Müdürlüğümüz ile Devlet Meteoroloji İşleri (DMİ) ve Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EIE) Genel Müdürlüklerinin birlikte denetimi ile yürütülmüştür. Entegre bir proje olan TEFER Projesinin B.2 (a) bölümü, içlerinde müşavirlik hizmetleri de bulunan, yazılım ve donanım teminini içeren bir seri değişik teknolojiyi bir araya getiren ve Batı Karadeniz, Susurluk, Gediz ve Büyük Menderes akarsu havzalarında taşkın tahminleri yapacak olan modele gerçek zamanlı veri sağlayarak, tahmin sonuçlarının ilgili mercilere iletilmesi

hususunun hayata geçirilmesini amaçlar.
Tasarlanan sistemin kurulabilmesi için Müşavir firma tarafından önerilen ve aşağıda ana başlıkları ile verilen mal ve hizmetler satın alınarak, kurulumları yapılmış ve işletmeye açılmıştır.
208 adet otomatik meteoroloji istasyonu (AWS),
3 adet meteorolojik Doppler radar,
129 farklı yere kurulmak üzere yedekleriyle birlikte 148 adet hidrometrik veri toplama platformu (DCP),
VSAT telekomünikasyon sistemi (VSAT + 2 adet HUB).
DMİ Genel Müdürlüğü tarafından Dünya Bankası kriterlerine uygun olarak uluslararası ihale şeklinde gerçekleştirilen ve uydu bağlantılı gerçek zamanlı veri iletimini sağlayacak olan "HUB İstasyonları ile VSAT Terminal Setlerinin Satın Alınması" işini üstlenen GILAT (İsrail) firması, 2 adet HUB ve 356 adet VSAT istasyonunu (129 tanesi DSİ’ye ait) tesis etmiş olup, HUB’lar ve VSAT istasyonlar arasında uydu haberleşmesi için TÜRKSAT 1C uydusunun 54 MHz'lik doğu kapsama alanından 6,75 MHz'lik band genişliği kullanılmaktadır.
Projenin “Taşkın Tahmin Modeli Geliştirilmesi Müşavirlik Hizmetleri” işini DHI Water & Environment (Danimarka) firması üstlenmiş olup, 30 Kasım 2001 tarihinde başlatılan ve yukarıda belirtilen akarsu havzalarında taşkın tahminleri yapacak olan modelle ilgili Müşavirlik Hizmetleri işi 31 Ocak 2003 tarihinde bitirilmiştir.

Müşavirlik hizmetlerinin tamamlanması ile birlikte, eldeki veriye bağlı olarak havzalardaki mevcut nehir seviyeleri ve akış durumlarını veren, ilave olarak da belirli bölgelerdeki nehir seviyeleri ve taşkınlara ilişkin öngörüsel tahminler sağlayan bir taşkın tahmin modeli geliştirilmiştir. Verilerin birleştirilmesi en önemli konulardan birisidir. Gerçek zamanlı otomatik hidrometrik, meteorolojik ve niceliksel radar datalarının gerçek zamanlı olarak yağış-akış öteleme modelinde birleştirilmesi gerçekleştirilmiştir. DSİ için seçilen model, bölge koşullarına göre geliştirilmiş, değiştirilmiş ve kalibrasyonu yapılarak sonuçlarının doğruluğu teyit edilmiştir. Seçilen modelin temin edilmesi, DSİ’nin Taşkın Tahmin Merkezinde çalışacak elemanların eğitimi, modelin pilot havzalarda test edilmesi v.s gibi işlerin hepsi bu projenin kapsamı içinde yer almıştır.

A-Taşkın Öncesi Yapılacak İşler

Rasat İstasyonlarının Kurulması
Uyarı Sistemlerinin Kurulması
Haberleşme Sistemlerinin Kurulması
Taşkın Planlarının Hazırlanması
B-Taşkın Sırasında Yapılacak İşler

Bölge Taşkın Planının Uygulanması
Taşkın Planında Olmayan İşlerin Koordinasyonu ve Uygulaması
C-Taşkın Sonrası Yapılacak İşler

Taşkın Zararlarının Saptanması
Geçici ve İvedi Önlemlerin Alınması
Taşkın Koruma Tesislerindeki Zararların Saptanması
Erozyon ve Rusubat Kontrol Çalışmaları

Baraj havzalarında ve alanlarında erozyonun önlenmesi, rusubatın azaltılması, çevrenin güzelleştirilmesi maksadıyla, kurumumuzca ağaçlandırma ve rekreasyon çalışmaları da yapılmaktadır. Yeşillendirilen bu alanlar aynı zamanda halk mesire yeri olarak hizmet vermektedir. 2003 yılında DSİ Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ile Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü arasında işbirliği protokolü imzalanmış olup 4 yıl içerisinde 20 bin ha alanda 60 milyon adet fidan dikimi hedeflenmiştir. Böylelikle su ve toprak kaynakları korunması yanında erozyon kontrolu ile gelecek nesillere daha yeşil bir ülke bırakılacaktır.

DSİ’nin gerçekleştirdiği erozyon ve rusubat kontrol yapıları ile çevrenin güzelleşmesi, havzanın korunması sağlanmaktadır